top of page
colourful-face-low-mb.jpg

/

PERSONS

Serdar Kuzuloğlu

  • Yazarın fotoğrafı: Dance of Perfume
    Dance of Perfume
  • 24 Tem
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 11 Ağu


Kaynak: Serdar Kuzuloğlu, instagram post
Kaynak: Serdar Kuzuloğlu, instagram post

Tema: Heavy Rock, Psychedelic Blues Rock Alt janralar: Grunge, Fuzz Rock, Blues Rock, Rock N' Roll, Stoner Doom, Stoner Rock, Psych Rock,

Serdar Kuzuloğlu, bilgi çağı olarak adlandırılan 21. yüzyılın Sherlock Holmes’u. Hayatı boyunca teknolojiyi didik didik edip, bize hayatı ve algoritmaların izini çıkartan adam, bir kitapkurdu. Kozmik galaksilerde Netflix’in ücretsiz sunduğu bir trend avcısı.

 

Kariyerine 1995’te bir gazete düzeltmeni olarak başladı ama hızla Radikal’in “Sanal Alem” köşesiyle ekranların aranan teknoloji müneccimine dönüştü. O dönem internetin ne olduğunu bilen üç kişiden biriydi; diğer ikisiyse hâlâ WİFİ şifresini hatırlamaya çalışıyor. Podcast nedir, kimse bilmezken, Türkiye’nin ilk podcastlerinden birini yaptı. “Zihnimin Kıvrımları” ile hem Schopenhauer’u övdü, hem insanların sıkıntılarını giderdi. Bir nevi dijital aromaterapi oldu. Bugünlerde ise “Haddini Aşan Yaşam Rehberi” ile konfor alanını yerle bir ediyor.

 

Ekşi Sözlük’te ona “stand-up’a girse öldürür, gazeteciliği seçti de düşündürüyor” deniyor. Haklılar. Serdar Bey gülme garantili: yazarken random gülücüğe ya da kahkaha efektine ihtiyaç duymayanlardan. Tüm yaz yeşil crocs terlikleriyle uzaylı turist gibi gezdiğine dair dedikodular da cabası.

 

Ve playlist... Onu tanıtan müzikal evrenin giriş kapısı. Funkadelic’ten Yawning Man’e uzanan, kulak zarını titreten parçalarla dolu. Hani ilk seksiniz gibi unutulmaz değil belki ama, “Maggot Brain” çaldığında eargasm seviyeniz başka bir gezegende olması için tasarlandı.

 

Onu tanımak, analog kalmanın onuruyla dijitalin ışığını kucaklamak gibi... Bir dijital flanör. Bir bilgi romantizmi.


Öyle ki Alice Harikalar Diyarının çimlerinde yalınayak yürümüş; dönüşte de bir crocs terlikle uzay gemisine atlayıp bilgi çağında süzülmüş gibi. O gezegenler arası bir düşünce yolcusu, yıldızlararası açık bir portre. Zihninin kıvrımlarını evrenin kıvrımlarıyla örtüştüren anlatıcıya selam olsun...



Sıkça Sorulan Sorular

Hazırlanan playlistlerden ilgili kişilerin haberi var mı?

Biz henüz söylemedik. Ama belki bir gün, sabah kahvesini yudumlarken Spotify’ı açar ve karşılarına çıkan listeyi görünce durup kalırlar. Beklenmedik anlarda karşılaşmak, onun etkisini daha anlamlı kılıyor. Playlist'ler duyurulmaz, rastlanır. Ve rastlanan şeyler, çoğu zaman en kalıcı izleri bırakır. Bu projenin özünde sürpriz etkisi var.

Bu projeden maddi bir kazancınız var mı?

Hayır, projenin herhangi bir ticari amacı yok. Alan adı, e-posta hizmeti gibi temel giderler kurucu ekip tarafından kişisel kaynaklarla karşılanıyor. “Teşekkürler Playlistleri” tamamen gönüllülük esasıyla yürütülen, kolektif hafızaya katkı sunmayı amaçlayan bağımsız bir projedir. Amacımız para kazanmak ya da popülerlik sağlamak değil; kültürel bağlar kurmak, entelektüel bir iz bırakmak ve dinleyene bir “teşekkür” fısıldamak.

Playlistler nasıl hazırlanıyor? Bir seçim kriteri var mı?

Playlist’ler, bir kişilik manifestosu gibi düşünülür: Her playlist, o kişinin yaşam yolculuğu, üretimleri, kültürel etkisi ve ruh hâline dair sezgisel bir okuma ile oluşturuluyor. Müzikler yalnızca onlar hakkında değil, onların evreninde yankı bulsun diye seçilir.

Playlistler ne zaman güncelleniyor?

Playlist’ler sürekli güncelleniyor. Bu yüzden onlar da zaman geçtikçe değişiyorlar – tıpkı duygular gibi. Biz de bazen “bunu kim ekledi yahu?” deyip kendi parçamızı siliyoruz. Yeni müzikler eklendikçe bazı parçalar çıkarılabilir; bu süreç, playlist’in tematik uyumunu korumaya yöneliktir. Bazen bir güncelleme, tüm listeye yeni bir bağlam kazandırır. Bu sürecin merkezinde “gelişigüzel anlar” değil, "anlamın derinleşmesi" vardır.

Neden “teşekkür” ediliyor? Bu playlistlerin arkasındaki motivasyon ne?

Bu projede her playlist, bir teşekkür mektubu gibi kurgulanıyor. Üretimleriyle ruhumuza dokunan, kolektif hafızada yer etmiş kişilere sessizce “senin farkındayız” demenin bir yolu. Müzikler, sadece dinlemek için değil; teşekkür etmek, hatırlamak ve iz bırakmak için seçiliyor.

Sitede sadece belli kişilere mi playlist yapılıyor?

Odak noktamız, toplumsal ve kültürel etkisi olan figürler. Ama bu, bir “ünlüler listesi” değil. Bu bir podcast de olabilir, bir heykeltıraş, bir kitap, bir şekilde size veya bize katkısı bulunmuş, iz bırakmış isimler. Herkes playlist ile onurlandırılabilir. Bu proje, şöhretin değil, katkının peşinden gider.

Playlistlerdeki müzikleri kim seçiyor?

Müzikler, yaratıcı ekip tarafından özenle seçiliyor. Kimi zaman bireyin üretim pratiğiyle uyumlu temalar, kimi zaman onun ruh hâline dokunan şarkılar tercih ediliyor. Seçim süreci sezgisel ve bağlamsal bir okuma içeriyor — şarkılar adeta o kişinin “ritmi”ne kulak veriyor. Kısaca bizde oluşturduğu "vibe"a bakıyoruz. Belirli bir algoritma değil, insani sezgi ve kültürel birikim, playlist'lerin temelini oluşturuyor.

Bu playlistleri dinleyenlerden geri dönüş alıyor musunuz?

Evet, kimi zaman playlistler paylaşıldıktan sonra insanlar yorumlarıyla katkı sağlıyor — yeni öneriler sunuyor, kendi hafızalarından parçalar ekliyorlar. Bu geri dönüşler projeyi tek yönlü olmaktan çıkarıp kolektif bir arşiv yapısına dönüştürüyor. Playlistler sadece "hazırlanan" değil, birlikte büyüyen ve yaşayan arşivler haline geliyor.


ree

 
 

Add the light The light is only a shape

Designed in a lab where one last edit never ends.

  • Spotify
  • White YouTube Icon
  • X
  • White Instagram Icon
  • Facebook

© 2025, Dance of Perfume

bottom of page