Diamond Tema
- Dance of Perfume

- 1 Ağu
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 11 Ağu

Tema: Metal, Heavy Rock, Rock N' Roll
Alt janralar: Glam Rock/Glam Metal, Black Metal, Senfonik Metal, Death Metal, Hard Rock, Funeral Doom, Rock N' Roll, Stoner Doom, Doom Metal etc
Bazı sesler vardır, ses olmaktan fazlasıdır. Bir duruş, bir özgünlük, bir kendine sadakat biçimidir. Diamond Tema'nın sesi, felsefenin ve metalin yalnız çocukluğuna benziyor. O kimseyi memnun etmeye çalışmaz; anlatır. Yorulmadan, tarafsızca, öfkesizce ve tutkuyla. Ekşi Sözlük’te onun için “bilgiyle trip yapan adam” diyenler var; haklılar. YouTube evreninde, bilgiyle trip atan, tarafsızlığı bir duruşa dönüştüren adam Diamond. Onu tanımlamaya çalışmak, Black Metal parçasında Mozart ezgisi aramaya benzer: imkânsız ama deneyen için zihin açıcı. Diamond Tema’nın 15 yıllık metal yolculuğu bir janra değil, bir tavra dönüşmüş durumda. Senfonik Metal’in dramatik sahnelerinde, Black Metal’in nihilist ormanlarında ve Death Metal’in introspektif dehlizlerinde yol alan bu ses, playlist’ini düşünsel bir ritüele dönüştürüyor. Her parça bir kavram, her solo bir sorgulama. Her neşe bir hüzün çığlığı. Ekşi Sözlük yazarları onu “tutarlı bir rebel” olarak tanımlıyor—hem isyankar hem kaynaklı. Onun tarafsızlığı, algoritmaların ilgisinden bağımsız; kendi doğrularını arayanlara adanmış bir dijital yalnızlık. YouTube kanalında din, tarih ve felsefe üzerine yaptığı anlatımlar, bir filozofun sahne performansı gibi. Hiçbir inanca ya da fikre saldırmadan, onları içeriden analiz edebilen bir anlatıcı olmak zor iştir. Diamond Tema bunu zarafetle yapıyor. Sesindeki bilgi bir kılıç gibi değil, bir pusula gibi çalışıyor; yön gösteriyor ama asla dayatmıyor. Bu ise onu Türkiye’nin en etkileyici düşünce anlatıcılarından biri yapıyor.
Ve şimdi bu yazı, hem bir teşekkür hem bir playlist mektubu... Teşekkür ederiz Diamond Tema, çünkü seninle düşünmek sıkıcı değil; metalin karanlık notalarında bile bir ışık varsa o kesinlikle senin sesin.
Teşekkürler, dijital Dionisos. Sen anlatırken hayat felsefeye dönüşüyor...
Sıkça Sorulan Sorular
Hazırlanan playlistlerden ilgili kişilerin haberi var mı?
Biz henüz söylemedik. Ama belki bir gün, sabah kahvesini yudumlarken Spotify’ı açar ve karşılarına çıkan listeyi görünce durup kalırlar. Beklenmedik anlarda karşılaşmak, onun etkisini daha anlamlı kılıyor. Playlist'ler duyurulmaz, rastlanır. Ve rastlanan şeyler, çoğu zaman en kalıcı izleri bırakır. Bu projenin özünde sürpriz etkisi var.
Bu projeden maddi bir kazancınız var mı?
Hayır, projenin herhangi bir ticari amacı yok. Alan adı, e-posta hizmeti gibi temel giderler kurucu ekip tarafından kişisel kaynaklarla karşılanıyor. “Teşekkürler Playlistleri” tamamen gönüllülük esasıyla yürütülen, kolektif hafızaya katkı sunmayı amaçlayan bağımsız bir projedir. Amacımız para kazanmak ya da popülerlik sağlamak değil; kültürel bağlar kurmak, entelektüel bir iz bırakmak ve dinleyene bir “teşekkür” fısıldamak.
Playlistler nasıl hazırlanıyor? Bir seçim kriteri var mı?
Playlist’ler, bir kişilik manifestosu gibi düşünülür: Her playlist, o kişinin yaşam yolculuğu, üretimleri, kültürel etkisi ve ruh hâline dair sezgisel bir okuma ile oluşturuluyor. Müzikler yalnızca onlar hakkında değil, onların evreninde yankı bulsun diye seçilir.
Playlistler ne zaman güncelleniyor?
Playlist’ler sürekli güncelleniyor. Bu yüzden onlar da zaman geçtikçe değişiyorlar – tıpkı duygular gibi. Biz de bazen “bunu kim ekledi yahu?” deyip kendi parçamızı siliyoruz. Yeni müzikler eklendikçe bazı parçalar çıkarılabilir; bu süreç, playlist’in tematik uyumunu korumaya yöneliktir. Bazen bir güncelleme, tüm listeye yeni bir bağlam kazandırır. Bu sürecin merkezinde “gelişigüzel anlar” değil, "anlamın derinleşmesi" vardır.
Neden “teşekkür” ediliyor? Bu playlistlerin arkasındaki motivasyon ne?
Bu projede her playlist, bir teşekkür mektubu gibi kurgulanıyor. Üretimleriyle ruhumuza dokunan, kolektif hafızada yer etmiş kişilere sessizce “senin farkındayız” demenin bir yolu. Müzikler, sadece dinlemek için değil; teşekkür etmek, hatırlamak ve iz bırakmak için seçiliyor.
Sitede sadece belli kişilere mi playlist yapılıyor?
Odak noktamız, toplumsal ve kültürel etkisi olan figürler. Ama bu, bir “ünlüler listesi” değil. Bu bir podcast de olabilir, bir heykeltıraş, bir kitap, bir şekilde size veya bize katkısı bulunmuş, iz bırakmış isimler. Herkes playlist ile onurlandırılabilir. Bu proje, şöhretin değil, katkının peşinden gider.
Playlistlerdeki müzikleri kim seçiyor?
Müzikler, yaratıcı ekip tarafından özenle seçiliyor. Kimi zaman bireyin üretim pratiğiyle uyumlu temalar, kimi zaman onun ruh hâline dokunan şarkılar tercih ediliyor. Seçim süreci sezgisel ve bağlamsal bir okuma içeriyor — şarkılar adeta o kişinin “ritmi”ne kulak veriyor. Kısaca bizde oluşturduğu "vibe"a bakıyoruz. Belirli bir algoritma değil, insani sezgi ve kültürel birikim, playlist'lerin temelini oluşturuyor.
Bu playlistleri dinleyenlerden geri dönüş alıyor musunuz?
Evet, kimi zaman playlistler paylaşıldıktan sonra insanlar yorumlarıyla katkı sağlıyor — yeni öneriler sunuyor, kendi hafızalarından parçalar ekliyorlar. Bu geri dönüşler projeyi tek yönlü olmaktan çıkarıp kolektif bir arşiv yapısına dönüştürüyor. Playlist’ler sadece "hazırlanan" değil, birlikte büyüyen ve yaşayan arşivler haline geliyor.






